Sadullah Ergin’in Karşılıksız çeklerle ilgili;
Prof. Dr. Alim IŞIK’ın yazılı soru önergesine cevabı –2-
Çek Mağdurları;
Yakınlarımız,
234 gündür;
zindanlarda.
234 gündür;
Anneler, Babalar, Çocuklar,
gözyaşı döküyor,
BUGÜN MÜCADELEMİZİN 234. GÜNÜ
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Kanunlar Genel Müdürlüğü
Sayın Dr. Alim IŞIK
Kütahya Milletvekili
T.B..M.M.
-2-
B) 316 sayılı Kanun, çeki güvenilir bir Ödeme aracı hâline getirmeyi amaçlamıştır. Ancak, umut edilenin aksine, karşılıksız çek suçunun özel olarak düzenlenip suçun oldukça uzun bir hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılması caydırıcı olmamış, aksine piyasada karşılıksız çek miktarı artmış ve ceza davaları önemli rakamlara ulaşmıştır. Kanundaki, bildirme, duyuru ve ihtarlarla ilgili maddeler işlem sayısını artırmış, hükümler tam işleyememiş. bunlar ceza hükümlerinin gereği gibi uygulanmasını çoğu kez engellemiştir. 3167 sayılı Kanunun, karşılıksız çekin cezalandırılmasına ilişkin 16. maddesinin, yirmi yıl içinde üç defa değiştirilmesi ve üç kez de Anayasa Mahkemesi’nin incelemesine konu olması, sisteme yönelik eleştirileri artırmış, şüpheleri güçlendirmiştir. 4814 sayılı Kanunla yapılan köklü değişikliklere rağmen ilgili kurumlardan, Cumhuriyet savcılarından, mahkemelerden ve Yargıtay'dan gelen şikâyetler yeni kanun hazırlanması düşüncesinin ağırlık kazanmasına sebep olmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi de dikkate alınarak, yürürlüğe giren temel kanunlar ve ceza mevzuatına uyumun sağlanması amacıyla, Bakanlığımızca 16/12'2005 tarihli "Olurla. üniversite öğretim üyeleri, Yargıtay üyeleri. Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği temsilcileri ve Bakanlığımız görevlilerinden oluşan Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Çalışma Grubunun yaptığı toplantılar sonunda hazırlanan yeni "Çek Kanunu Tasarısı" taslağı Bakanlığımızca 15/09/2006 tarihinde 59 ayrı yere görüş için gönderilmiş, ayrıca Bakanlığımız internet sitesinde de yayımlanarak kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Bakanlığımızca oluşturulan Çalışma Grubu, 3167 saydı Kanundan farklı bir Felsefeyi temel almış, değişik düşünceler ve yaklaşımların ürünü olan ve sadece çek hamillerini değil, genel olarak piyasayı, ticaret dünyasını ve kamuyu korumayı amaçlayan bir Tasarı hazırlamayı hedeflemiştir.
Tasarı, çek hamilini, sadece karşı haksızlığa ve hesabın sahteliğine karşı korumakla yetinmemiş; kasidecinin hukuka aykırılıkları, perdelemeleri, başkasının arkasına gizlenmeleri, kısaca hileleri karşısında da hamilleri ve piyasayı gözeten bükümlere yer vermiştir.
Tüzel kişilere, özellikle ticaret şirketlerine ilişkin ödeme ve tahsil işlemlerinin, şirketle ilgili olan veya olmayan gerçek kişilerin hesaplan üzerinden yürütülmesi, çek hesabının tüzel kişiye ait olması hâlinde, bu tüzel kişi adına çek karşılığını süresi içinde bankada hazır tutmakla yükümlü kipinin belirli olması, şirketten ayrılan kişinin bu hususta sorumlu tutulmaması, nihayet çeki tüzel kişi adına düzenleyen kişinin adı ve soyadının çekten anlaşılması da Tasarının amaçlan arasındadır.
Bunların yanında, hamiline çeklerin kayıt dışı ekonominin etkin araçlarından biri olmasının önlenmesi ve çekin, kara paranın aklanmasında ve terörün finansmanında kullanılmaması da
Tasarının dikkate aldığı ve çözmeye çalıştığı sorunlardandır.
Bu çerçevede Tasarıyla; çekin güvenli bir ödeme aracı olarak itibar kazanmasının sağlanması ve bir ödeme aracı olduğunu belirleyici hükümlere yer verilmesi; bankaların çek hesabının açılması sırasında yaptıkları araştırmaların derinleştirilmesi, kimlik ve vergi numarası dışında, kişinin tacir olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, hesap açtırmak isteyen kişiden yazılı bir beyan alınması, bu beyanda kişinin, sicil numarasını, engel hâli bulunup bulunmadığım. tüzel kişilerde çekin bedelini tahsile amade tutacak kişinin kimler olduğunu ve benzeri hususları belirtmesinin sağlanması; Türk piyasasında ödemelerin yoğunlukla nakit olarak yapılması ve dolayısıyla genel ekonominin bundan zarar görmesi nedeniyle sağlıklı çek kullanımına yönelik önlemlerin alınması; hamiline çekin, kayıt dışı ekonominin bir aracı olmaktan çıkarılması; tüzel kişinin işlemlerinin bir gerçek kişinin çek hesabı üzerinden yürütülmesinin engellenmesi: kara paranın aklanması ile terörün finansmanında, çekin rol oynamasına engel olunması için çek hesabının açılmasında ve hamiline çekte yeni yaklaşımların benimsenmesi: çekle ilgili düzenlemelerin Türk Ceza Kanunu ile uyumlu hâle getirilmesi; ceza hükümlerinin yoruma açık bırakılmamasının sağlanması; karşılıksız çekle mücadelenin ağır hapis cezalan İle önlenemediğinin anlatılması nedeniyle, suçu önleyici diğer önlemlerin getirilmesi; düzenleme hakkının Türk Ceza Kanununa uygun olarak etkin pişmanlık seklinde yeniden düzenlenmesi; çek defterlerinin ve yapraklanma geri verilmesinin yeniden düzenlenmesi; kullanılmış hâlen dolabımda olan çeklerin kimlere verildiğinin ve keşide tarihlerinin belirtilmesi amaçlanmıştır.
Tasarıda, tacir olan kişi ile tacir olmayan kişinin düzenleyeceği çeklerin, birbirinden ayrı olacak ve açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacağı da öngörülmüştür. Bu düzenlemeyle, çeke olan güvenin artırılması; kayıt dışı ekonominin kayıt ve denetim altına alınmasına destek olunması; şirket temsilcilerinin kendi ihtiyaçlarını gidermek amacıyla şirket çeki düzenlemesinin önlenmesi: şirket işlemleri için gerçek kimiler in hesaplarından çek keşide edilmesinin önlenmesi ve şirketlerin kendi iştigal alanları çerçevesinde çek keşide etmesinin sağlanması istenmiştir. Bu düzenlemenin bir sonucu olarak, tacir sıfatına haiz tüzel kişiler. Örneğin bir anonim şirket veya bir limitet şirket adına düzenlenecek olan bütün çekler ancak tacir çeki olabilecektir.
>>Devam Edecek>>
Sadullah ERGİN
Adalet Bakanı
Ak Parti Hatay Milletvekili
SİYASETLE UĞRAŞMANIN BEDELİ ÇOK AĞIR
Adalet Bakanı Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, siyasetin mutlaka ehil ellerde olması gerektiğini söyledi. Siyasetle uğraşmanın bedelinin çok ağır olduğuna dikkat çeken Sadullah Ergin Türkiye’de siyasetin mutlaka yeniden yapılandırılması şart, aksi halde bu değirmen her seçim döneminde yeni kurbanlar isteyecek ve bu kurbanları vereceksiniz, ama yeni gelenlerde kısa dönemde aynı aşınmaya uğrayacaklar.
Ailenizle, dostlarınızla ve çevrenizle bazı sorunlar yaşıyorsunuz. Bir takım taleplere hayır deyince çevrenizde kötü olmaya başlıyorsunuz. Dolayısıyla siyasetin yüklediği bir yük ve bedel var. Bu bedeli ödemek çok kolay değil, ama iki kapılı bir iştir diye duymuştum. Bir kapısından girince diğer kapısı kabre açılırmış. Türkiye’deki siyasetin işleyişi maalesef değirmen gibi, her zaman yeni kurbanlar arıyor. Kurbanlarını alıp öğütüyor. Sonra daha fazla kurbanlar istiyor. Seçimlerde 550 milletvekili seçiliyor, aradan 6 ay ya da 1 sene geçince bu 550 milletvekilinin yarısı kendi iline gidemez duruma geliyor. Bu insanlar kötü insanlar değil. Bunlar bölgesinde öne çıkmış ve seçmenin takdirini kazanmış, onların oyları ile gelmiş insanlar. Sistem öyle işliyor ki, adeta bir değirmen! Çünkü bize atfedilen önem ile bizden beklenen icraatlar ve yapabileceklerimiz arasında uçurumlar var. Bizim yapabileceklerimiz sınırlı, ama bizden beklenenler çok daha fazla. Dolayısıyla bu yapabileceklerimizle, beklenenler arasındaki fark her geçen gün seçmenimizle, halkımızla aramızda sorun oluşturuyor.
Sadullah ERGİN
Adalet Bakanı
Email :
sadullahergin@akparti.org
sadullahergin@hotmail.com
sadullahergin@adalet.gov.tr
Danışmanı: 0312 4194669
0312 4194670
Technorati Etiketleri:
sadullaherginBenzer Yazılar: Sadullah Ergin Yazılı Soru Önergesi