AK Parti İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı, rahat bir hayatın hayalini kurduğu sırada Türkiye'de yaşanan antidemokratik gelişmelere karşı durmak için siyaseti tercih ettiğini söyledi.
Siyasete girmesinde 27 Nisan bildirisinin önemli neden teşkil ettiğini kaydeden Ayşenur Bahçekapılı, hayatı boyunca hep siyasetin içinde olmasına rağmen rahat bir hayatın hayalini kurduğu sırada Türkiye'de yaşanan gelişmelere kayıtsız kalamayarak bu hayalini ertelediğini söyledi. AK Parti'den gelen milletvekilliği teklifiyle 'Sakin bir hayat mı yoksa Türkiye'de yaşanan antidemokratik gelişmelere karşı durmak mı?' çatışmasını yaşadım" diyen Ayşenur Bahçekapılı, "Türkiye'de yaşanan antidemokratik girişimlere karşı öfkeliydim ve çok canım acıyordu. Ben de sorumluluk bilinciyle tercihimi siyasetten yana kullandım" dedi.
Tartışma kültüründen çatışma ortamına itilen Türkiye'de aynı zamanda bir linç kültürü oluşmaya başladığına dikkat çeken Bahçekapılı, "Hrant Dink, Rahip Santaro, Malatya cinayetleri Türkiye'yi bir kaos ortamına sürükledi. Bu yaşananlardan çok acı duydum. Antidemokratik girişimler karşısında AK Parti'nin tavrı netti. Bütün bu yaşanan süreçte demokratik açılımları AK Parti'de gördüm. Özellikle cumhurbaşkanlığı sürecinde e-muhtıra karşısında AK Parti'nin dik duruşu beni çok etkiledi. Yani AK Parti'de siyaset yapmamın çözücü anahtarı 27 Nisan muhtırası diyebilirim" diye konuştu.
Bahçekapılı neden CHP'de siyaset yapmayacağını şöyle açıklıyor:
"Türkiye'de rahatsızlık duyduğum çatışma kültürünün oluşmasında baş aktör zaten CHP. Çatışma kültürünü geliştiren, statükoyu savunan demokrasiyi içselleştirmeyen bir partinin adının sol olması da o partinin sol olduğunu göstermez".
Türkiye'de en önemli sorunun demokrasi olduğunu söyleyen ve Meclise sivil bir Anayasaya katkıda bulunmak için gittiğini söyleyen Ayşenur Bahçekapılı, "Türkiye'nin demokratikleşmesi ve daha demokratik açılımlara olanak sağlayan yasa içinde yapılandırılması gerektiğine inanıyorum. Türkiye şimdiye kadar darbe anayasalarıyla yönetildi. Daha sivil, özgürlükçü, kısa ve özlü tanımlamalara yer veren sivil bir anayasadan yanayım" dedi.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ
Zafer Üskül'ün, 'Atatürk milliyetçiliği' ve 'Atatürk ilke ve inkılapları' gibi kavramların anayasada yer alıp almaması konusundaki açıklamalarının düşünceyi ifade etme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Bahçekapılı, "Zafer Bey'in düşüncesini anlatma, açıklama hakkı vardır. Daha ne söylemek istediğini anlamadan sadece konuşmasının içindeki bir cümlenin çıkarılarak konunun magazinleştirilmesine, korkular üretilmesine gerek yok. Atatürk ilkelerine bağlı kalmak gerektiğine inanırım bu hassasiyetler hepimizin hassasiyetleridir. Ancak bu hassasiyetleri korkuyla donatıp tartışılmasını önlemek doğru değil. Hele tartışmanın magazinsel boyuta indirgenerek Zafer Üskül gibi bir hocanın yıpratılması hiç hoş değil. Kaldı ki ben de anayasaların ideoloji taşımaması gerektiğine inanırım” diye konuştu.
Kadınların değil milletin vekiliyim
23. dönemde mecliste kadın vekillerin sayılarının artmasının önemli olduğunu belirtirken,"Kadınların değil milletin vekiliyim" diyen Bahçekapılı, "Benim için asıl olan siyasal düşüncedir, bu düşünceyi kimin savunduğu değil. Bu noktada benim için kadın ya da erkek olması fark etmez Düşüncelerini paylaşmadığım birine sadece kadın olduğu için oy vermem. Önemli olan niteliksel duruştur yani dünyayı benim gibi algılayan bir erkek bana daha yakın olabilir" diye konuştu.
ÇEK MAĞDURLARININ “ ANAYASAYA EVRENSAL HUKUK İLKELERİNE AYKIRI BİR YASAYLA ANTİ DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN ALIKONULMASI BİR ZULÜMDÜR“
Tel: 0312 4206534 – 0312 4206535
Fax: 0312 4206514
ayse.nur.bahcekapili@tbmm.gov.tr
1 yorum:
Eger kisisel is için kredi ihtiyaciniz var mi? evet hemen kredi transferi için bu e-postayi (igein_h_yizevbekhai@admin.in.th) irtibat kurulabilir.
(Aşağıdaki kutuya yorumunuzu yazınız. Google hesabınızla giriş yapmadan yorum göndermek istiyorsanız Yorumlama biçiminden "Anonimi" seçiniz ve "Yorum gönder" tuşuyla yorumunuzu gönderiniz)